Değerli TÜBİTAK destekçileri,
Haftanın;

  • Bilim ve teknoloji gelişmelerini,
  • Çağrı ve duyurularını,
  • Yeni proje ve güvenlik bilgilerini sizler için derliyoruz.

TÜBİTAK Kurum Etkinlikleri ve Haberler

TÜBİTAK Temiz Enerji, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü Tanıtım ve İş Birliği Protokolü Töreni Düzenlendi

İklim değişikliğinin getirilerinin ve beraberinde getirdiği gıda, su, enerji arzı çeşitli gibi zorlukların derinlerinden yaşanan bir dönemde, iklim değişikliğine uyum ve adaptasyon alanında ülke çapındaki araştırmaları yürütecek kurumsal bir yapı kuruldu .

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı himayelerinde, İklim değişikliği Başkanlığı ve Konya Büyükşehir Belediyesi iş birliği ve stratejik ortaklığında, TÜBİTAK bünyesinde Temiz Enerji, İklim değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü Konya'da kuruldu. Enstitü, Türkiye'nin yeşil kalkınma sürecini iklim değişikliğine yönelik operasyon yürütecek. Enstitünün tanıtım törenine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum; TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Sayın Leyla Şahin Usta; Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay; TÜBİTAK Başkanı Prof.Dr.

Türkiye Çerçeve Programları Tarihinde Bir İlk Gerçekleşti, En Yüksek AB Katkılı Hibe Kazanıldı

Ufuk Avrupa Programı kurumsallaşmış ortaklıkları arasında yer alan Clean Hydrogen Partnership (Temiz Hidrojen Ortaklığı) 2022 yılı ikinci fasıl çağrılarına ilişkin genel başvuru sonuçları açıklandı, yöneticin 1'i koordinatör olmak üzere, TÜBİTAK'ın da dahil olduğu 13 ortağın yer aldığı HYSouthMarmara akronimli proje desteklenmeye hak kazandı. Toplam bütçesi 36 Milyon Avro olan projesi ile Türkiye Çerçeve Programları tarihinde bir ilk gerçekleşti ve tek mahal 7.455.625 Avro tüketimindeki en yüksek Birliği (AB) hibesi kazanıldı. İklim Değişikliği ile Mücadele ve İklim Nötr Olma yolunda önemli bir adım sınırlarını taşıyan proje kapsamında, bölgesel bir politika ekonomisinin davranışlarının götürdüğü ve Krallık ekonomisinin sahip olabileceği potansiyel etkinin ortaya çıkarılması amaçlanıyor.

7. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Başladı

Türk bilim insanları, Dünya’nın kara kutusunu keşfetmek üzere yeni bir yolculuğa başladı. 7’nci Ulusal Antarktika Bilim Seferi’ne katılan 19 bilim insanı, İstanbul’dan yola çıktı. Cumhurbaşkanlığı himayesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının uhdesinde TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsünün (KARE) koordinasyonunda gerçekleştirilecek seferde, Beyaz Kıta’nın şifrelerini çözecek yeni bilimsel araştırmalar yürütülecek.

Bu sene gerçekleştirilen sefere ilk kez 3 lise öğrencisi de katıldı. TEKNOFEST kapsamında TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Programı Başkanlığı (BİDEB) tarafından düzenlenen “Lise Öğrencileri Kutup Araştırma Projeleri Yarışması”nda birinci olan Antalyalı lise öğrencileri yeryüzünün en büyük buz çölünde biyoplastikler üzerine çalışmalar yapacak.

ANAS’dan TÜBİTAK’a Önemli Ziyaret

Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi(ANAS) Başkanı Prof. Dr. İsa Habibbaylı, beraberindeki heyet ile birlikte TÜBİTAK’ı ziyaret etti. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile Habibbaylı arasındaki görüşmede TÜBİTAK ile ANAS arasındaki mevcut işbirliği ele alındı. Ayrıca görüşmede iki taraf arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin de önemi vurgulandı.

Güneş Enerjisi Alanında Birlikte Geliştirme ve Birlikte Başarma!

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye ve Yunanistan esas paydaş ülkeler olmak üzere Almanya, İrlanda ve Belçika’dan 21 farklı kurum ve kuruluşun dahil olduğu konsorsiyum partnerlerinin bir araya geldiği SolarHub projesi açılış toplantısına katıldı.

Temiz Enerji Geçişi ve Yeşil Mutabakat girişimini hızlandırma motivasyonu ile güneş enerjisi inovasyon ekosistemini birbirine bağlamayı ve güçlendirmeyi amaçlayan bu toplantıda Mandal, TÜBİTAK olarak inovasyon odaklı yeşil ekonomik büyümeye verilen önemi vurguladı ve TÜBİTAK desteklerini paylaştı.

Prof. Dr. Mandal, Ufuk Avrupa Katılımın Genişletilmesi ve ERA’nın Güçlendirilmesi alanı Excellence Hubs Çağrısında ODTÜ-GÜNAM’ın koordinatörlüğündeki SolarHub projesiyle Türk-Yunan Güneş Enerjisi Mükemmeliyet Merkezi'nin temellerini atarak yeşil mutabakat odaklı yenilikçi teknolojilerin üretilmesinde izlenecek yol haritasını değerlendirdik. Tarım ve gıda sektörü başta olmak üzere birçok sektörü ilgilendiren güneş enerjisi çözümlerinde de geleceği şekillendiren kurumlar arasında olmayı sürdürmeye kararlıyız.” diye konuştu.

Suyun Basıncını Ölçüyor, Turcorn Olmak İçin Sırada Bekliyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, kendisine sosyal medya mesajıyla ulaşan bir sanayiciyi ziyaret etti. Endüstriyel ölçüm ekipmanları üreten ENELSAN’ın Genel Müdürü Muhammed Gökgöl, 5 yıl içinde milyar dolar değerlemeye ulaşacaklarının sözünü verdi.

TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) ile 7 proje gerçekleştirdiklerini 3 ayrı projeyi de TEYDEB ile birlikte yürütmekte olduklarını söyleyen Gökgöl, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yatırım teşviklerinden de yararlandıklarını söyledi. Gökgöl ayrıca su seviyesi ölçüm cihazları, yeraltındaki suyun seviyesini ölçen hidrostatik basınç transmiteri, türbin tip su sayaçları, petrol sayaçları ve su hatlarındaki basıncı ölçen elektromanyetik hidrometre gibi cihazlar ürettiklerinin bilgisini verdi.

Bakan Varank, “‘2023’ten 5 yıl sonra bu firma, milyar dolar değerlemeye ulaşacak’ diyor. Çünkü ürettiği cihazlar hem kaliteli aynı zamanda fiyat rekabeti anlamında en iyi fiyatı verebilen cihazlar. Her zaman söylüyoruz katma değerli üretim bizim için önemli olan ve katma değerli üretimle Türkiye’yi kalkındırmak için gayret gösteriyoruz. ENELSAN gibi firmalar da aslında güzel birer örnek. Sıfırdan kurulup böyle yüksek teknolojili ürünler tasarlayıp üretip ihracat yapmaya başlamış, ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Biz de tabii bakanlık olarak hangi desteklerimiz varsa firmalarımıza elimizden gelen katkıyı sağlamaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tekstil Atıkları Yapay Zeka ile Dönüşecek

Yaşar Üniversitesinin uygulayıcı kuruluş olduğu TÜBİTAK’ın T-BİGGY programından mentorluk desteği alan “Yapay Zeka Temelli Atık Yönetim Platformu Swatchloop”, tekstil sektöründe üretim aşamasındaki atıkları önce sınıflandıracak sonra geri dönüşümünü kayıt altına alarak ayrıştıracak. İzmir’de ihracat yapan büyük bir tekstil firmasında çalışan tekstil mühendisleri Güneş Sayıt, Servet Gül ve Gökberk Devrim, üretim aşamasındaki atıkların geri dönüştürülmesine yönelik Swatcloop isimli yazılımı geliştirdi. Bu süreçte Swatchloop’un ara yüzünün geliştirilmesi için bilgisayar mühendisi Onur Leblebici de kurucu ortak olarak ekibe dahil oldu. Swatchloop ekibi, Yaşar Üniversitesi Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisi'nin (BTTO) TÜBİTAK destekli T-BİGGY programına başvurdu. Girişimcilik programını başarıyla tamamlayan ekip, ilk olarak TÜBİTAK’tan 450 bin liralık hibe desteği ardından 1 milyon 330 bin dolarlık değerleme ile İstanbul merkezli firmadan yatırım aldı.

Atık sorununa tekstil sektöründen başlayarak çözüm getirmeyi amaçladıklarını belirten Swatchloop Genel Müdürü Güneş Sayıt, “Tekstil atıklarını çok kısa sürede dijital dünyaya taşıyan, yapay zeka sayesinde geri dönüşüm süreçlerini optimize eden, bu sayede firmalara zaman ve para kazandırmayı hedefleyen Swatchloop, atık satış kazancını en az 4 kat artırmayı, geri dönüşümde işçilik maliyetini yüzde 60 azaltmayı ve verimliliğin de yüzde 40 artmasını sağlıyor” diye konuştu.

Ormanlardaki Yaşlı Ağaçlar Yaban Hayvanlarının Barınmasında Önemli Rol Oynuyor

Çankırı Karatekin Üniversitesince (ÇAKÜ), Çanakkale Lapseki'deki meşe ormanında 12 ay yürütülen araştırmada, yarasaların yanı sıra sincap, yediuyur, kuş, böcek gibi birçok yaban hayvanının yuva veya tüneme amacıyla yaşlı ağaçları seçtiği tespit edildi.

ÇAKÜ Eldivan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çevre Sağlığı Programı koordinesinde TÜBİTAK 1002 programı kapsamında "Türkiye'de Bir Meşe Ormanına Ait Farklı Meşcere Tiplerindeki Ağaçların Yarasalar Tarafından Kullanım Tercihlerinin Araştırılması Projesi" yürütüldü.

Proje ile elde edilen veriler sonucunda ormancılık çalışmaları yapılırken yaban hayatının nasıl dikkate alınabileceğine ilişkin öneriler geliştirildi.

Proje ile ekolojik boyutta doğal yaşlı orman varlığının dikkate alınması gerektiğine ışık tutuluyor.

Türkiye'deki yarasa türlerinin yaklaşık yüzde 70'i ormanları tünemek ya da beslenme davranışı amacıyla kullanıyor. Türkiye'de ilk defa gerçekleşen bu proje kapsamında yarasaların orman ekosistemindeki yerini tahlil edebilmek amacıyla ormanları daha çok hangi sebeple tercih ettikleri, tüneme tercihlerini etkileyen unsurlar, ormandaki zararlı ya da faydalı böceklerle ilişkileri nedir gibi soruların karşılığını bulmayı hedefleyen ilk adım atıldı.

Van’daki Kitap Projesine TÜBİTAK Desteği

Van Valiliği ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunca (TÜBİTAK) yürütülen proje kapsamında kent merkezi ve ilçelerde, TÜBİTAK'ın öğrenciler için hazırladığı kitaplar dağıtıldı. Van'daki bütün okullara 250 bin TÜBİTAK kitabı hediye edildi. Vali Ozan Balcı, 1 milyon olan kitap hedefini 2 milyona çıkararak, Van'daki okul kütüphanelerini donatacaklarını ve Türkiye'nin en zengin kitaplarına sahip kütüphanelerin Van'daki okullarda olacağını ifade etti. Böylece Van'da okuma kültürünü yerleştireceklerini ifade eden Vali Balcı, kente yeni bir İl Halk Kütüphanesi, 256 kütüphane ile 13 ilçeye anne bebek kütüphaneleri kazandıracaklarını söyledi. Bu sayede okuma alışkanlığının küçük yaşta başlaması amaçlanıyor.

Projeye TÜBİTAK da katkı sağladı. Kamu kurumlarına normal şartlarda yüzde 35 olarak uygulanan indirim yüzde 50 olarak uygulandı. Ayrıca TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da Vali Balcı’nın özel daveti ile Van'a giderek kitapların dağıtımına katıldı. Bu proje için alınan kitaplar Anaokulu, İlkokul, Ortaokul ve Lise düzeyi olarak eğitimde her yaş grubuna hitap edecek şekilde toplanıp satışı gerçekleştirildi.

Börülce ve Dut Kurusu Unuyla Zenginleştirilmiş Ekmek

TÜBİTAK verimlilik ve gıda alanlarında destek vermeyi sürdürüyor. Kocaeli Üniversitesi Turizm Fakültesinde yürütülen TÜBİTAK projesi kapsamında, börülce ve dut kurusu unuyla zenginleştirilmiş, protein ve lif içeriği artırılmış ekmek üretildi.

TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projesi kapsamında, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünce fonksiyonel un katkılarıyla zenginleştirilmiş, protein ve lif içeriği artırılmış ekmek üretimi ve hamur reolojisi üzerine çalışmalar yapılıyor.

Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Dülger Altıner danışmanlığında lisans öğrencisi Berna Tunç tarafından yürütülen proje kapsamında ön denemeler sonrası ekmek üretimine başlandı. Proje kapsamında beslenme kaynaklı artan sağlık problemlerine karşı temel gıda maddelerinin farklı bileşenler katılarak zenginleştirilmesi yoluna gidildiği bildirildi.

Dünyada yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı kronik hastalıkların artışı ve salgın hastalıkların hızlı yayılması ile vücut sistemlerinde problemlerin meydana gelmesi tüketicileri fonksiyonel gıdalara yöneltti. Ekmek nötr bir tada sahip olması, ucuz ve doyurucu yönü ile günlük beslenmemizde yer alan ve zenginleştirme çalışmaları yapılan temel gıda maddelerinden biri olarak öne çıkıyor. Baklagiller önemli gıda protein kaynakları olup, tahıllar ile tüketildiklerinde daha iyi dengelenmiş esansiyel amino asit profilleri sağlıyor. Bu çalışma ile fonksiyonel un katkılarının (börülce unu ve dut kurusu unu) ekmeğin zenginleştirilmesinde kullanımını sağlayarak besleyici ve fonksiyonel özellikleri gelişmiş bir ürün elde etmek amaçlanıyor.

Anormal Dokuları Temizleyen
Endoskop Başlığı

Yemek borusundaki anormal dokular, zamanla kansere dönüşebiliyor. Anormal dokuların temizlenmesinde kullanılacak yeni bir endoskop başlığı geliştirildi. Bu başlık, organ daralması, kanama ve yırtılma gibi riskleri en aza indiriyor. TÜBİTAK ARDEB destekli projede mühendislikten endoskopik müdahaleye ve sayısal modellemeden histokimyasal boyamaya kadar kapsamlı araştırma faaliyetleri yürütüldü.

Çağrılar ve Duyurular

Nörodejeneratif Hastalık Araştırmaları Ortak Programı JPND 2023 Yılı Çağrısı Başvurulara Açıldı!

Nörodejeneratif Hastalık Araştırmaları Ortak Programı (EU Joint Programming Neurodegenerative Disease Research - JPND) JPCOFUND-2 2023 yılı uluslararası ortak araştırma projeleri çağrısında “Nörodejeneratif Hastalıklarda İlaç-Hedef Keşfine Yönelik Omik Verilerinin Büyük Ölçekli Analizi” başlığında araştırma projeleri desteklenecek.

1. aşama önerilerin Çağrı Sekretaryasına sunulması için son tarih: 7 Mart 2023 (12:00, CET) (https://ptoutline.eu/app/jpnd2...)

1. aşama önerilerinin TÜBİTAK’a sunulması için son tarih: 10 Mart 2023 (17:30, TSİ) (https://uidb-pbs.tubitak.gov.t...)

2. aşama önerilerin Çağrı Sekretaryasına sunulması için son tarih: 27 Haziran 2023 (12:00, CET) (https://ptoutline.eu/app/jpnd2...)

İkinci aşama uluslararası bilimsel değerlendirme sürecinde başarılı bulunan projelerde yer alan araştırmacılarımız için TÜBİTAK son başvuru tarihi duyurulacak.

JPND JPCOFUND-2 2023 yılı çağrısı kapsamında proje önerilerinin Alzheimer, demans, Parkinson ve ilgili hastalıklar, Prion Hastalıkları, Motor Nöron Hastalıklar, Huntington Hastalığı, Spinoserebellar ataksi (SCA), Spinal Musküler Atrofi (SMA) nörodejeneratif hastalıklarından bir ya da birkaçını hedeflemesi gerekiyor.

ICGEB İşbirliği Araştırma Programı (Collaborative Research Programme - CRP) Başvurulara Açıldı!

Temel yaşam bilimleri, sağlık hizmetleri, endüstriyel ve zirai biyoteknoloji ve biyoenerji alanlarında araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan araştırmacılara finansal destek sağlayan ve Türkiye’nin 1989’dan beri üyesi olduğu Uluslararası Genetik Mühendisliği ve Biyoteknoloji Merkezi (International Centre for Genetic Engineering and Biotechnology – ICGEB) İşbirliği Araştırma Programı (Collaborative Research Programme-CRP) başvurulara açıldı.

CRP Programına, Türkiye’de bir üniversite veya araştırma enstitüsünde çalışmakta olan, temel yaşam bilimleri, sağlık hizmetleri, endüstriyel ve zirai biyoteknoloji ve biyoenerji alanlarında faaliyet gösteren tüm araştırmacılar başvuru yapabiliyor.

Genç araştırmacılara destek veren CRP Özel Programı: Erken Kariyer Geri Dönüş Programına, 40 yaşını aşmamış, en az 2 yıl yurtdışında araştırma yapmış ve başvurunun yapıldığı tarihte Türkiye’ye dönüşü 2 yılı geçmemiş Türkiye’de bir üniversite veya araştırma enstitüsünde çalışmakta olan genç bilim insanları başvuru yapabiliyor.

Doğrudan ICGEB’e yapılacak olan başvurular için son başvuru tarihi 30 Nisan 2023 olarak belirlendi.

Programa ilişkin sorular, crp@icgeb.org e-posta adresine iletilebilir.

TÜBİTAK-Fransa Dışişleri Bakanlığı Bosphorus Programı Ortak Proje Çağrısı Sonuçları Açıklandı!

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile Fransa Dışişleri Bakanlığı arasındaki Bosphorus Programı iş birliği çerçevesinde, 2022 yılında açılan ortak proje çağrısı kapsamında toplam 8 projenin desteklenmesine karar verildi.

Desteklenmesine karar verilen projelere https://tubitak.gov.tr/tr/duyuru/tubitak-fransa-disisleri-bakanligi-bosphorus-programi-ortak-proje-cagrisi-sonuclari-aciklandi-0 bağlantısından ulaşılabilir. 

TÜBİTAK – MSRT (İran) 2022 Yılı Çağrısı Başvuru Sonuçları Açıklandı!

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile İran Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı (the Ministry of Science, Research and Technology – MSRT) arasındaki Bilimsel ve Teknolojik İş Birliği Protokolü çerçevesinde 2022 yılında açılan ikili iş birliği çağrısı kapsamında desteklenen projelere https://tubitak.gov.tr/tr/duyuru/tubitak-msrt-iran-2022-yili-cagrisi-basvuru-sonuclari-aciklandi-0 bağlantısından ulaşılabilir.

2531 TÜBİTAK ile Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) ile İkili Araştırma İşbirliği Çağrısının Son Tarihi Uzatıldı

TÜBİTAK ile Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) arasında, iki ülkenin bilim insanlarınca gerçekleştirilecek olan ortak projelere yönelik seyahat desteği sağlanmasının planlandığı ikili iş birliği çağrısının son başvuru tarihi uzatıldı.

Daha önce 23 Ocak 2023 olarak belirlenen tarihin, Kurumumuz ile DAAD tarafından yapılan değerlendirmeler ışığında 13 Şubat 2023 tarihine uzatılmasına karar verildi. TÜBİTAK e-imza sürecinin en geç 20 Şubat 2023 tarihinde tamamlanması gerektiği çağrıya https://uidb-pbs.tubitak.gov.tr adresi üzerinden başvuru yapılabilmektedir.

1507 KOBİ Ar-Ge Başlangıç Programı ve 1501 Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı 2022 Yılı 2. Çağrı Sonuçları Belli Oldu

507 çağrısına başvuru yapan 546 proje önerisinin değerlendirme süreci tamamlandı. 260 projenin desteklenmesine karar verildi.

Bu çağrıda ilk kez başlatılan bir uygulama olarak, Geliştirilebilir Proje yaklaşımı oluşturuldu. 17 proje Geliştirilebilir Proje olarak değerlendirilerek, eksikliklerin tamamlanması için revizyona açılarak yeniden değerlendirilecek. Desteklenmesine karar verilen projeler, ret kararı verilen projeler ve geliştirilebilir proje listesine aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.

1507 Desteklenmesine Karar Verilen Projeler

1507 Ret Kararı Verilen Projeler

1507 Geliştirilebilir Projeler

1501 Desteklenmesine Karar Verilen Projeler

1501 Şartlı Destek Verilen Proje

1501 Ret Kararı Verilen Projeler

1501 Değerlendirme Süreci Devam Eden Projeler

PRIMA Programı 2023 Yılı Çağrıları Açıldı

Akdeniz bölgesinde su yönetimi, gıda sistemleri ve tarım-gıda değer zinciri temalarında çok ortaklı uluslararası projelerin destekleneceği Akdeniz Bölgesinde Araştırma ve İnovasyon için Ortaklık (Partnership for Research and Innovation in the Mediterranean Area - PRIMA) Programı’nın 2023 yılı çağrıları başvurulara açıldı.

PRIMA tarafından yapılan yeni bir değişiklik sonucunda, PRIMA kapsamında açılacak olan uluslararası proje çağrılarında yer alacak konsorsiyumun en az 3 farklı katılımcı ülkeden en az 4 farklı tüzel kişilikten katılan araştırmacılardan oluşması şartı bulunuyor.

Bilim ve Teknoloji Haberleri

Sınırsız Enerji İçin Nükleer Füzyona Ne Kadar Yakınız?

Nükleer füzyonun temiz, sınırsız enerji potansiyeli kulağa bilimkurgu gibi geliyor ama yavaş yavaş gerçeğe dönüşüyor. Eğer başarılırsa, Güneş'in içinde meydana gelen reaksiyon türlerini kopyalayarak insanlığa etkili bir şekilde sınırsız ve temiz bir enerji kaynağı sağlayabilir. Aralık 2022'de Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı (LLNL), Ulusal Ateşleme Tesisi'nin (NIF) daha fazla güç üreterek nükleer füzyona ulaşma yolunda yeni bir kilometre taşına ulaştığını duyurdu.

Wisconsin-Madison Üniversitesi'nde yardımcı doçent ve füzyon enerjisi deneyinin baş araştırmacısı Stephanie Diem, bu deneyin Motherboard'a yaptığı açıklamada bilimsel bir başarıdan daha fazlası, yeni bir füzyon gücü çağının daha sürdürülebilir bir enerji geleceğine doğru büyük bir adım olabileceğini söyledi.

Diem, "Nihayetinde, mevcut fosil yakıt yakan elektrik santrallerimizin yerini almak için füzyon tabanlı bir elektrik santrali kullanılabilir ve evlerimize, endüstrilerimize ve iş yerlerimize güç sağlayabilir. Buna göre nükleer füzyon teknolojisi, bir türbini döndürmek için buhar oluşturulması yoluyla elektrik üretecek, ancak miktarın dört katı ve zararlı yan ürünler olmadan.” dedi.

Diem, "Kontrollü füzyonun mümkün olduğunu gösterdiğimize göre, şimdi elektrik üretmek için gereken mühendislik zorluklarını çözmemiz gerekecek. Ticari füzyonu uygulanabilir kılmak için, bilim adamlarının ve mühendislerin füzyon ortamına dayanabilecek yeni malzemeler geliştirmeleri ve ayrıca bu reaksiyonlar için deniz suyundan içerik toplamak gibi yakıt yaratmanın yeni yollarını geliştirmeleri gerekecek. Yakıt arayışı, bilim adamlarının, nükleer füzyon reaktörleri için umut verici bir yakıt olan helyum-3 adı verilen bir helyum izotopunun büyük ölçüde bulunduğu uzaya bakmalarına bile neden oldu. Örneğin Çin, ay kirinde helyum-3 bulduğunu iddia etti. Bununla birlikte, gezegensel bir bükülmede, bilim adamları yakın zamanda, kaynağı gizemli kalsa da, Dünya'da daha önce düşünülenden daha fazla helyum-3 olduğunu keşfettiler.Bu hedeflere yönelik olarak, Biden-Harris yönetimi Nisan 2022'de ABD’de iki pilot füzyon enerji santrali için toplam 50 milyon ABD doları tutarında finansman sağlandığını duyurdu, ancak bu finansmanın nasıl sonuçlanacağına dair şüpheler var. Araştırmacılar nükleer füzyonun hala onlarca yıl uzakta olabileceğine inanıyor.” değerlendirmelerinde bulundu.

Antarktika’dan Londra Büyüklüğünde Buz Dağı Koptu!

İngiliz Antarktik Araştırmaları Merkezi (BAS), 1.550 kilometrekarelik buz dağının Pazar günü Antarktika kıyısında bulunan ve kalınlığı 150 metre olan Brunt Buz Rafı’ndan koptuğunu belirterek bunun bölgede son iki yılda, ikinci kopuş olduğunun altını çizdi. BAS, buz dağının kopmasını beklediklerini ve bunun iklim değişikliğinin bir sonucu olmadığını vurguladı. Kopan buz dağının yaklaşık Londra ve bölgeleri büyüklüğünde olduğu ifade edildi.

Antarktika’da Dev Göktaşı Bulundu!

Cosmos’da yer alan habere göre Antarktika’da bulunan buz çölünde 7,6 kilogram ağırlığında bir meteor bulundu.

Göktaşı, son zamanlarda buz çölünde bulunan beş göktaşından biri. Araştırmacılar, Antarktika'da tespit edilen yaklaşık 45 bin göktaşından yalnızca 100 kadarının benzer veya daha büyük boyutta olduğunu tahmin ediyor.

Field Museum ve Chicago Üniversitesi'nden araştırmacı bilim insanı Maria Valdes, "Meteoritler söz konusu olduğunda boyutun ille de önemi yoktur ve çok küçük mikrometeoritler bile bilimsel olarak inanılmaz derecede değerli olabilir. Elbette bunun gibi büyük bir göktaşı bulmak nadir ve gerçekten heyecan verici.” açıklamasında bulundu.

Valdes, “Meteorları incelemek, evrendeki yerimizi daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Göktaşı örneklemimiz ne kadar büyükse, Güneş Sistemimizi ve kendimizi o kadar iyi anlayabiliriz.” dedi.

Bulunan beş meteor, Belçika Kraliyet Doğa Bilimleri Enstitüsü'nde analiz edilecek.

Avustralya'da şimdiye kadar bulunan en büyük göktaşı, 1966'da Nullarbor'da keşfedilen Mundrabilla göktaşı. 12 tonluk kaya şu anda Batı Avustralya Müzesi'nde sergileniyor. Ancak dünyanın en büyüğü, Namibya'da keşfedilen yaklaşık 54 ton ağırlığındaki Hoba göktaşıdır. 1920'de keşfedilen göktaşı o kadar büyük ki hiç hareket ettirilmemiş.

Jüpiter Yolculuğu Nisan’da Başlıyor

Avrupa Uzay Ajansı'nın Jupiter Icy Moons Explorer'ının (JUICE) Nisan 2023'te ajansın Fransız Guyanası'ndaki uzay limanından fırlatılacağı açıklandı.

Cosmos’un haberine göre JUICE, Jüpiter, Ganymede, Callisto ve Europa'nın yörüngesindeki büyük, soğuk dünyaları keşfedecek.

JUICE, uzay aracını yalnızca üç büyük ayın değil, aynı zamanda güneş sistemindeki en büyük gezegenin yörüngesine göndermek için on yıllık hassas izleme ve hesaplamaları kapsayan Avrupa'nın şimdiye kadarki en büyük uzay girişimi olarak dikkat çekiyor.

Sekiz yıl boyunca Jüpiter'e doğru yol alacak JUICE, Ariane 5 roketiyle fırlatıldıktan sonra aracı Jüpiter'e doğru yönlendirmek için Dünya, Ay ve Venüs'te birkaç yakın geçiş gerçekleştirecek.

2031'in ortasında gaz devine varacak. JUICE, 2035'in sonunda da Ganymede'ye inecek.

JUICE'ın yolculuğu, Almanya'daki uzay operasyonları merkezinden kontrol edilen Avrupa, Avustralya ve Güney Amerika'daki geniş bir derin uzay antenleri ağı kullanarak izlenecek.

*Bilim İnsanları Şimdiye Kadar Gözlemlenen En Güçlü İzospin Karışımını Keşfetti*

Çin Bilimler Akademisi Modern Fizik Enstitüsü'nden araştırmacılar, beta bozunma deneylerinde gözlemlenen en önemli izospin karışımını buldu. Bu karışımın mevcut nükleer kuvvet anlayışımıza doğrudan meydan okuduğuna işaret edildi. Bulgular, Physical Review Letters dergisinde Editörün Önerisi olarak yer aldı.

Araştırmacılar, izospin karışımı hakkında yeni veriler sağladı. Lanzhou'daki Heave Ion Araştırma Tesisinde bulunan Lanzhou'daki Radyoaktif İyon Işın Hattında egzotik çekirdek fosfor-26 üzerinde bir β-bozunma deneyi gerçekleştirdi. Bu deney sonucu elde edilen karışım, şimdiye kadar β-bozunma deneylerinde gözlemlenen en güçlü karışımı temsil ediyor.

Profesör Xu Xinxing, "Bu çalışmada elde edilen anormal derecede güçlü izospin karışımı, nükleer kuvvet anlayışımıza doğrudan bir meydan okuma sunuyor" açıklamasında bulundu

PVC’yi Geri Dönüştürmeyi Başardılar

Danielle Fagnani ve baş araştırmacı Anne McNeil liderliğindeki Michigan Üniversitesi araştırmacıları, PVC'yi kimyasal olarak kullanılabilir malzemeye dönüştürmenin bir yolunu keşfetti. PVC'nin en zararlı bileşenlerinden biri olan plastikleştiricilerdeki ftalatları kimyasal reaksiyon için aracı olarak kullanmanın bir yolunu buldu. Bulgular Nature Chemistry dergisinde yayımlandı.

McNeil ve ekibi, geri dönüşümün en büyük zorluklarından biri olan plastikleştiricinin PVC'yi parçalama yönteminde kullanılabileceğini keşfetti. Aslında plastikleştirici, yöntemin etkinliğini artırıyor, elektrokimyasal yöntem ise hidroklorik asitle ilgili sorunu çözüyor.

McNeil'in laboratuvarının odak noktası, farklı plastik türlerini kimyasal olarak geri dönüştürmenin yollarını geliştirmek… Plastikleri bileşenlerine ayırmak, endüstrinin üretimde yeniden kullanabileceği bozulmamış malzemeler üretebilir.

McNeil, "Hayatlarımızı birçok yönden iyileştiren bu harika malzemeleri yaratmış olmak, ancak aynı zamanda atıkları ne yapacağımızı düşünmeyecek kadar dar görüşlü olmak, insanlığın bir başarısızlığıdır. Amerika Birleşik Devletleri'nde hala yüzde 9'luk bir geri dönüşüm oranında takılıp kaldık ve bu sadece birkaç plastik türünü kapsıyor." dedi.

PVC veya polivinil klorür, Amerika Birleşik Devletleri'nde ve dünya çapında yaygın olarak kullanılan bir plastik ve dünya çapında hacimce en yüksek üçüncü sırada yer alıyor.

Şekil Değiştiren Robot Sıvıya Dönüşebiliyor

Scinews’de yer alana habere göre Sun Yat-sen Üniversitesi, Carnegie Mellon Üniversitesi, Hong Kong Çin Üniversitesi ve Zhejiang Üniversitesi'nden araştırmacılar, manyetik neodimiyum-demir yerleştirerek manyetoaktif faz geçiş maddesi (MPTM) olarak adlandırılan yeni bir faz değiştiren malzeme keşfetti: çok düşük bir erime noktasına (29.8 santigrat derece) sahip metal olan galyumdaki bor mikropartikülleri.

Bu malzeme, alternatif manyetik alanla ısıtılarak veya soğutularak katı ve sıvı faz arasında geçiş yapabiliyor.

Robotlara sıvı ve katı haller arasında geçiş yapma yeteneği vermek, onlara daha fazla işlevsellik kazandırıyor.

Ekip şimdi, bazı çok özel tıbbi ve mühendislik problemlerini çözmek için bu malzeme sistemini daha pratik yollarla zorlama çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı.

Bu çalışma Matter dergisinde yayımlandı.

Video için : https://youtu.be/xv-t2Y9hp2

Yeni Ördek Gagalı Dinozor Türü Tespit Edildi

Paleontologlar, Amerika Birleşik Devletleri Teksas'ta bulunan kısmi bir kemikten daha önce tanınmayan bir hadrosaurid dinozor cinsini ve türünü tanımladı.

Yeni tanımlanan dinozor türleri, 75 ila 72 milyon yıl önce, Geç Kretase döneminin Kampaniyen çağında gezegenimizde dolaşıyordu. Bilimsel olarak Malefica deckerti olarak adlandırılan dinazor türü yaklaşık 5 metre uzunluğundaydı. Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'nın Geç Kretase'sinde yaygın olan bitki yiyen büyük bir dinozor ailesi olan Hadrosauridae'ye aitti.

Halk arasında ördek gagalı dinozorlar olarak bilinen bu dinozorlar, isimlerini geniş, basık, uzun burunları ve dişsiz gagalarından alıyor.

Malefica deckerti'nin keşfine ilişkin makale, Cretaceous Research dergisinde yayımlandı.